Gelin Bu Soruya Ankete Vereceğiniz
Cevaplarla Belirleyelim
Burayı mı İstiyorsunuz?
İbnebaşının Yaşamı
İbnebaşı abdullah öcalan ile yaptığımız ropörtaj ile
terörist liderin yaşamına ve kişiliğine yönelik bilgiler elde ettik:
Muhabir: Merhaba, size ibnebaşı
dememde bir sakınca var mı? Öcalan: Hayır ne
münasebet, istediğiniz şekilde hitap edebilirsiniz.
Muhabir:Teşekkür ederim, size neden ibnebaşı diyorlar
biraz açıklayabilir misiniz? Öcalan:
Öncelikle tipim müsait, ama hayat görüşümden dolayı da bana bu
yakıştırmayı yapıyorlar!
Muhabir: Peki
bundan rahatsızlık duymuyor musunuz? Zira pek iç açıcı bir sıfat değil
de? Öcalan: Neden rahatsız olayım ki? Bu
kadar yaptığım hayvanlıktan sonra bu az bile.
Muhabir: Aslında ben size ibnebaşı demek istemezdim,
orospuçocuğu sıfatı size daha çok yakışıyor, ama gazetede bunu
yayınlayamayacağımız için ibnebaşını tercih ediyorum. Öcalan: Çok ibnesiniz sayın muhabir. Muhabir:Rica ederim efendim o sizin ibneliğiniz.
(Burada biraz gülüştükten sonra esas sorularımıza geçiyoruz)
Muhabir: Sayın ibnebaşı, herkesin merak ettiği bir
soruyla başlamak istiyorum. Bu ibnelikleri yapmanızda sizi teşvik eden
neydi? Lütfen bize içinizi dökünüz. Öcalan:
Bunun birkaç sebebi var aslında. Benim yaşadığım yerlerde oğlancı diye
tabir edilen, çocuklara sulanan büyük amcalar vardı. Bana da musallat
oldular, 18 yaşıma kadar önlerinde eğilmek zorunda kaldım. Bu benim çok
ağırıma gitti. İkincisi ise, küçüklüğümden beri içimden gelen hayvani bir
duyguydu yaptıklarım. Kendimi firenleyemedim.
Muhabir: Birgün imralı hapishanesinden çıkacağınızı
umuyor musunuz? Öcalan:
Umut herşeydir sayın
muhabir. Umudum olmazsa yaşayamam. Ha bir de örgütsel hareketlerimiz var,
freedom for öcalan ve öcalana özgürlük gibi imza kampanyaları düzenliyor
yandaşlarım. Salak salak işler aslında, yüz defa "yapmayın bu millet bu
kadar salak değildir" dedim ama, "olsun bunu da bir deneyelim ibneliğin
sınırı yoktur" dediler bana.
Muhabir:
Hakkaten çok ibneymişsiniz sayın öcalan, yani hala bir umudunuz var
ha. Öcalan: Önünde sonunda çıkacağım burdan
derken, metafizik manada söylüyorum bunu. Yani bu hapishane hücresinde
geberince, öbür tarafa gitmem demek, bu hapishaneden kurtulmam demek.
Anlatabiliyor muyum? Muhabir: Anlıyorum sayın
ibnebaşı da, bu küçücük beyninizi bu tip şeyleri düşünerek yormamanızı
tavsiye ederim. Öcalan: Çok
düşüncelisiniz.
Muhabir:
Sayın ibnebaşı,
yakalanma görüntülerinizin bir kısmı medyada yayınlandı. Bu kadar cani bir
ibnesiniz. Yakalandığınızda daha onurlu olmanız gerekmez miydi? Sizi
yakaladıkları anda, resmen yalamaya başladınız. Yalvardınız, af dilediniz?
Nasıl bu kadar yanar döner olmayı başarıyorsunuz? Öcalan: Ehe ehe, yahu başka ne yapmamı bekliyordunuz.
Amerika anamızı sikti, israil anamızı sikti, iran, ırak, suriye,
yunanistan ve bütün avrupa birliği ülkeleri bizi birer kez becerdi.
Sonunda tanıdık bir simayı da yalayayım dedim. Çok mu şey
istedim. Muhabir:
Kenyadan yurda dönerken,
size uçakta nasıl muamele yaptılar. Öcalan:
Muameleyi onlar yapmadı ben yaptım. Ama çok zevk aldım. İri ve
uzunlardı. Muhabir: Alışkınsınız
yani. Öcalan:
Bizim alışkın olmadığımız
ibnelik yoktur efendim.
Muhabir: Sayın
ibnebaşı, son sorumu sorarak konuşmamızı noktalamak istiyorum. Cezaevinden
yandaşlarınıza yani diğer ibnelere iletmek istediğiniz bir mesajınız var
mı? Öcalan: Fazla yırtınmasınlar. Hiç kimse
beni hapishaneden çıkaramaz. İnsanları öldürmeye devam etsinler.
Yakalandıklarında ise insan hakları mahkemesinden yararlanmaya devam
etsinler. Adına da demokratik özgürlük hareketi desinler. Buna hem bizim
ibneler inansın, hem de avrupalıları inandırmaya devam etsinler.
İbnelikten zarar gelmez. Sürekli alsınlar arkadan, sonunda özgür özgür
çifleşsinler. 10 ar 15 er çocuk yapsınlar, nüfus olarak türkleri
yakalasınlar. Büyük kentlere taşınıp oralardaki insanları rahatsız
etsinler. Masum insanları marketlere bomba koyarak öldürsünler. Kızlara
laf atsınlar. Yılbaşı kutlamalarında kızlara pandik atsınlar. Sonra da
gülerek kaçsınlar. Yol kenarlarında değnekçilik yapsınlar, milletten haraç
toplasınlar. Gece kondularla plazalar kursunlar. Çalışmasınlar, devlet ve
türklerin vergileri ile yaşasınlar. Vergi vermesinler, dağbaşına kaçak ev
yapıp bir de arsız arsız yol su elektrik istesinler. Alamazlarsa, insan
hakları mahkemesine başvursunlar. Eroin ve kokain işine ağırlık versinler,
topladıkları parayı örgüte yollasınlar. Çocukları için devletten para
alsınlar, çocuklarını okula göndermesinler, ama okul istesinler. Fabrika
istesinler çalışmak için ama çalışmasınlar, bir de arsızlık edip fabrikayı
bombalasınlar. Yaksınlar.